ALİ EMİR İNCE
Elveda Yusuf Abi
Bir sene geçti.
Elim ne zaman klavyenin tuşlarına gitse, önce geçmişe dalıp sonra masanın başından kalktım. Yusuf Abi’nin aramızdan ayrılmasını bir türlü kabullenemedim. Tam 15 sene önce 2005 yılının sıcak bir bahar günü topluluk binasında Mezunlarla yapılan Kahvaltı’da tanımıştım. Duruşu ile dev gibi görünen, yüzündeki kocaman gülümsemesi ile insanı yuva sıcaklığında bir aile ortamında hissettirebilen bir insandı. Yazmaya başlasam sayfalar dolusu hayat dersinin hocalığını hissettirmeden yaptı birçoğumuza. En iz bırakan dersi ise örneğini KTMT çatısı altında hep birlikte yaşattığımız örgütlenmenin önemi idi. Kelimelerle anlatmanın, cümlelere sığdırmanın, yaşamadıysanız okuyarak anlamanın zor olduğu bir insana/insanlığa tanık oldum.
Bir sene önce de bu dünyadan ayrıldı. Bir elveda diyememiş olmak insanın canını acıtıyor.
Bazı insanları hayatınıza köşe taşı yaparsınız. Her zaman orada olur. Yokluğunu düşünmezsiniz. Varlığını bilmek çok iyi gelir. Örnek alırsınız, güç alırsınız, nasihat alırsınız, keyif alırsınız. Gittiğinde bir yanınız eksik kalırsınız.
İşte öyle bir şey…
Elveda Yusuf Abi….