CAHİT BAYLAV
YUSUF İÇİN
Sevgili Yusuf ile dostluğumuz topluluğumuzun ilk yıllarına uzanıyor. Bu yarım yüzyılı aşkın sürenin büyük kısmında Ankara dışında olduğum için O’nunla yüzyüze görüşmelerimiz çoğunlukla çeşitli toplantı ve etkinliklerdeki buluşmalarla sınırlı kaldı. Bununla birlikte müzik ve KTMT dışındaki konularda da zaman zaman konuşmalarımız, yazışmalarımız olurdu. Aynı politik görüşte olmasak da, ikimizin de duyarlı olduğumuz ülke sorunları üzerine efendice, dostane konuşmalar, yazışmalar yapardık. 1977 genel seçimleri kampanyası sırasında bir gün yönetiminde bulunduğum DİSK’e bağlı sendikanın Ankara’daki merkezine geldi. Ben o yıllarda önce İngiltere’de, sonra İstanbul’da olduğum için ODTÜ yıllarından sonra ilk defa karşılaşıyorduk. Hasret giderdikten sonra kampanyada nasıl işbirliği yapacağımızı görüşmüştük. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra bu kez politik göçmen olarak tekrar İngiltere’ye gitmem üzerine Yusuf’tan da, tüm diğer dostlarımdan da onyıllar süren bir ayrılık dönemi başladı. Ancak Yusuf ile e-posta temasımız hep devam etti. Türkiye’ye gelme imkanına kavuştuğum yıllarda 30 Ağustos toplantılarına katılmaya başladım. Bu toplantılarda pek çok güzel anılar birikti. Örneğin Kastamonu gezimiz sırasında bir tarihi camiyi gezerken Yusuf’un yıllarca güzel şarkılar söylerken dinlediğim pırıl pırıl sesiyle ezan okuması hala kulaklarımda. Bir başka gezide ODTÜ’de öğrenciyken optik dersimize gelen Mehmet Aydın hocayı 40 yıl kadar sonra Yusuf’un büyük eniştesi olarak karşımda gördüğümde çok şaşırmıştım. Uzakta olduğum yıllar boyunca Yusuf’un KTMT’nin gelişip güçlenmesindeki, özellikle topluluk binasının yapılmasındaki fedakar çabalarını ve öncü rolünü yakından ve takdirle izledim. Birbirini iyi dinleyen iki dost olarak zaman zaman topluluk içindeki sorunları da konuşur, birlikte çözüm arardık. Benim topluluğun gençlerine özel ilgimi hep takdir ediyor, bunun kuşaklar arası bağı güçlendirmede önemini vurguluyordu. Birkaç yıl önce rahatsızlığını, tedavi görmekte olduğunu öğrendiğimde nasıl derin bir üzüntüye kapıldığımı hiç unutmuyorum. Bu konuyu fazla konuşmasak da olayı metanetle karşılaması, tedavinin iyi gittiğini söylemesi tesellim oluyordu. Bu değerli, güzel insanın daha pek çok şey yapabilecekken aramızdan ayrılması başta ailesi olmak üzere hepimiz ve ülkemiz için çok büyük bir kayıp. Anılarını, eserlerini yaşatma ve ideallerini gerçekleştirmek için elimizden geleni yapma görevi bizlere düşüyor.
Cahit Baylav, Nisan 2021