SEMİH CANBOLAT

Yusuf Abi,

Topluluğumuzun atlattığı zor zamanlardan birkaçına ben de yönetim kurulundayken tanıklık etmiştim. Bu zor zamanlarda her an yanımızda duran büyüklerimizden biriydi Yusuf abi. Korkmayın, tereddüt etmeyin, ben sizin arkanızdayım dedi her çekinceli anımızda. Ondan gelen destek olmasa hızlı kararlar alıp, yönümüzü tekrar doğrultamazdık belki de. Her zaman öğrenciye kulak verirdi. Çünkü bilirdi ki toplulukta aktif olarak rol alan bir öğrenci topluluğun sorunlarına, eksiklerine ve neler yapılabileceğine mezunlardan çok daha hakimdir. O yüzden defalarca şahit olmuşumdur yaptığımız toplantılarda biz öğrencileri çok daha dikkatli dinleyişine. Her işe profesyonel yaklaşırdı. Elinde her zaman bir kalem ve not kâğıdı. Dinlerken notunu alır, konuşurken o notlardaki sıraya göre konuşurdu.

İyi ki 2019 yılındaki 30 Ağustos buluşmasına gitmeyi ihmal etmemişim. Yusuf abiyle son kez aynı ortamda bulunduğum zamandı. Gel ey denizin nazlı kızını son kez canlı dinlemiştim kendisinden. Ondan bahsedilince ilk olarak bina konusu açılıyor. Evet bina bizim için muhteşem bir imkân ve onun katkısı olmasa biz bu imkana sahip olamazdık. Ama Yusuf abi bundan çok daha fazlasını sundu bu topluluğa. Benim bugün Türk Müziği ve KTMT dendiği zaman aklıma ilk gelen şeylerden biri Yusuf abiyse, bunda bizlerin zihninde bıraktığı birlik olma duygusunun rolü büyüktür. Mezun olurken kendisine verdiğimiz sözleri tutup, Türk Müziğini ve topluluğu hayatımızın birer parçası olacak kalması için çabalayacağız. Bizlere bıraktığın anılarda yaşayacaksın. Ruhun şad olsun.

Semih CANPOLAT